Veli Beysülen
[email protected]

12 EYLÜL RUHU ÜLKEYİ SARINCA
12 Haziran 2025 11:0412 Eylül Ruhu Ülkeyi sarınca
Zaman zaman yazılarımda, 12 Eylül darbesinin asıl amacının toplumsal uyanışın önünü kesmek olduğunu belirtirim. Yine yazılarımda defalarca vurguladığım gibi faşist darbe o günkü toplumsal uyanışı bastırmak üzere, uyguladığı baskı, işkence ve yok etme ile toplumu sindirdi. Ancak günün toplumunu sindirmekle kalmadı, geleceğin toplumunun temellerini atmak için adımlar attı. Bu hedefe ulaşmak üzere eğitimi etnik ve dini temellere oturttu. Böylece devleti kutsayan ve günün yönetimine muhalefet etmeyi devlete karşı gelmek olarak gören, verilene razı bir toplumsal yapı oluşturdu ve Türkiye toplumu sorgulama yeteneğini kaybetti. Maalesef bu toplumsal yapı, ülkenin ekonomik ve siyasi politikalarının belirlenmesinde baskın haldedir.
Evet, ülkeye ağır bedeller ödeten darbenin asıl amacı, emperyalist kapitalist sistemin dünya genelinde uygulamaya koyduğu yeni liberal (neoliberalizm) ekonomik programın uygulanmasına zemin hazırlamaktı. Nitekim Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Murat Sevinç, 3/6/2025 tarihinde Diken'de yayınlanan “EŞİTLİK KORKUSU VE 12 EYLÜL DARBESİNİN ZAFERİ” başlıklı yazısının bir paragrafında konuyla ilgili şöyle yazıyor: “Her dönem 1982 Anayasası faslına başlarken, öğrenciye 12 Eylülcülerin dört-beş sayfalık meşhur darbe bildirisini, hemen o cuma günü Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlanan bildiriyi okuyorum, bazı satırların altını çizerek. Ve her dönem bir kez daha 12 Eylülcülerin ne denli başarılı olduğunu fark ediyorum. Yalnızca kurdukları hukuk sistemiyle, mevzuat düzeniyle değil, yarattıkları siyasal-sosyal koşulların ürünü hâkim zihniyetle de. 12 Eylül darbesi bir yurttaş tipi yaratmak istedi ve doğrusu hayli durgun zekalı olduğunu düşündüğüm ‘beşi bir yerde’ (darbeci 5 generali kastediyor) amacına kısmen ulaştı. ‘Kısmen’ deyişimin nedeni, sonraki yıllarda toplumsal muhalefetin deli gömleğini yırtmak için gösterdiği çaba. Söz konusu emeği görmezden gelmemeli, buna mukabil darbecilerin hangi değerleri ve kavramları, hangi duyguları unutturabildiğini de kavramalı. Bunu yalnızca gericiliği besleyerek, yalnızca mevzuatla-anayasayla yapmadılar, ‘hatırlatma’ ihtimali olan kim var kim yok ezdiler, öğüttüler.” Aslında hocanın bu tespiti her şeyi tam anlamıyla anlatıyor.
Kuşkusuz sevgili Murat Sevinç’in, gerek yazısının başlığı gerekse özellikle bu paragrafta yaptığı tespitler, günümüz Türkiye’sini çok iyi anlatıyor. Zira 12 Eylül’ün yarattığı toplumsal yapı, örgütlenmeyi, dayanışmayı ve yönetenlere karşı mücadele etmeyi unutturduğu için örgütlü yapıları ve onların öncülük ettiği insanca yaşama mücadelesini reddediyor. Daha açık ifade edersem; 12 Eylül’ün dizayn ettiği toplumsal bünye, yukarıda saydığım değerleri kabul etmiyor ve dışarıya atıyor. En kötüsü de çok ciddi bir eşitlik korkusu yaşıyor. Bu öylesine bir korku ki; statü, eğitim, yaptığı iş üzerinden insanlar birbirlerini reddediyorlar. Benim şu kadar eğitimim var, sen benimle eşit olamazsın diyecek kadar kendini yukarıda gören bir kibirlilik söz konusu. Daha da vahim olanı ise; kendini yukarıda görenlerin aşağıda gördüklerinin önemli bir kısmının, bu eşitsizliği kabullenip içselleştirmiş olmalarıdır.
Bizim yaşlarda olanlar hatırlarlar, darbenin lideri Kenan Evren darbeden sonra çıktığı yurt gezilerinde, sık sık garsonların kendisinden fazla maaş aldıklarından dem vurarak sendikaları ve sendikalılığı eleştirirdi. Tabii darbe ortamında kimse Evren’e, "Sen örgütlü değilsen ve hakkını aramayı bilmiyorsan bunun sorumlusu örgütlü işçi mi?" diye soramıyordu.
DİSK/Genel-İş Sendikası, 29 Mayıs 2025 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri, İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR şirketlerinde çalışan 23 bin işçi adına yaklaşık altı aydır devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev başlattı. Sendikanın anayasal ve yasal bir hak olan grevi başlatması, kendisinin bağlı olduğu konfederasyon DİSK’in ve üyesi grevci işçilerin sözde iktidar karşıtı basının bir kısmı ile sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutulmalarına yol açtı. Öyle ki, iş eleştiri sınırlarını aştı ve bir yandan eleştirenlerin yıllardır alanlarda yan yana demokrasi mücadelesi verdikleri DİSK’i diğer yandan grevi karalama kampanyasına dönüştü.
Bir kamu kurumu yöneticisi olan belediye başkanının, işçilerin yüksek ücretler talep ettiklerini ileri sürmesi ve çöp toplama popülistliği yaparak grev kırıcılığa soyunması gerginliği tırmandırdı. Özellikle sosyal medyada; sendikanın ne olduğu, sendikaya kimlerin üye olduğu, toplu sözleşmenin ne olduğu, grevin ne olduğu ve hangi şartlarda yapıldığı, greve kimlerin, nasıl katıldığı hakkında bilgisi olmayan birçok insan, grevin gerçek nedenini sormadan bu karalama kampanyasına katıldı. Kısacası yaşananın bir hak mücadelesi olduğu, işçilerin tek taleplerinin ise insanca yaşayacak ücretler olduğu görmezden gelindi. Halbuki sendika, grevin tek nedeninin aynı belediyenin başka iştiraklerinde çalışan işçiler içi 31 Mart seçimlerinin arifesinde, başka sendika ile imzalanmış sözleşmede bulunan ücretlerin kendi üyelerine de verilmesi talebinin kabul edilmemesi olduğunu açıklıyordu. Yani belediye başkanı, eşit işe eşit ücret gibi haklı ve meşru talebi elinin tersiyle itmiş ve sendikanın grev başlatmasına yol açmıştı. Zira başkanın hedefi, örgütlü işçi ile örgütsüz halk kesimlerini karşı karşıya getirmek ve İzmir özelinde CHP tabanını kendi etrafında konsolide etmekti.
Asıl ilginç olan ise; belediye başkanının açıkladığı rakamların gerçek olup olmadığının araştırılmaması ve başkanın açıkladığı giydirilmiş brüt ücretler üzerinden greve karşı çıkılmasıydı. Greve karşı çıkan kitle öylesine manipüle edildi ki, asgari ücretin 22.104 lira, emekli aylığının 14,469 lira olduğu ülkede sendika ile işçiler, 80 bin, 100 bin lira isteme utanmazlığı ile suçlandılar. Bu da yetmedi, DİSK Ege Bölge Temsilcisinin grevin etkilediği insan sayısını belirtmek üzere biz ailelerimizle toplam 500 bin kişiyiz demesi, DİSK, belediye başkanını AKP’ye oy vermekle tehdit etti şeklinde çarpıtıldı. Gene-İş AKP’li belediyelerde aynı ücretleri istememekle, greve gitmemekle ve MHP’li Kırklareli Belediyesinde “0” zamla sözleşme imzalamakla suçlandı. İlginç değil mi anayasa, yasa tanımayan AKP’li belediyelerde örgütlenemeyen ve yetkili olmayan sendika, bu belediyelerde grev yapmamakla suçlanıyordu. “0” zam ise tam bir şehir efsanesiydi. Nitekim sendikanın Trakya Şubesi yaptığı açıklama ile söylenenin doğru olmadığını duyurdu.
Öte yandan asgari ücret tespit masasında olmadığı halde, her yıl asgari ücret tespit sürecinde bilimsel verilerle asgari ücret için rakam tespit eden, basın toplantıları, ve sokak eylemleriyle bunu kamuoyuyla paylaşan DİSK, asgari ücrete karşı sessiz kalmakla suçlandı. Eminim ki suçlamayı yapanların çoğunluğu DİSK’in asgari ücret için yaptığı eylemlerden haberdardır. Hele hele 1995 yılında Türkiye’nin ilk emekli sendikasını kuran ve bu sendikası ile 30 yıldır ülkede emekliler için mücadele eden DİSK’in, düşük emekli aylığı için hükümete sesini çıkarmadığını söylemek insafsızlıktır, izansızlıktır.
Özellikle işçileri küçümseyen, bunların istediği maaşı öğretmen, mühendis, doktor hatta profesör alamıyor diyerek, bu ülkenin ağır yaşam koşullarına karşı biraz daha gelir sahibi olmak isteyen örgütlü emekçileri buna layık görmeyen ve yaptıkları iş üzerinden rencide etmeye varan söylemlerle saldırılması tam bir akıl tutulmasıdır
Tüm bunlara bakınca, özellikle asgari ücret ve emekli aylığı örnek verilerek yapılan eleştiriler, Murat hocanın adına, “Eşitlik korkusu” dediğinin aslında aşağıda bir eşitliğe karşı olmadığını gösteriyor. Yani işçilerin yüksek ücret istediği çarpıtması ile ayağa kalkmış olanlar, eşitliği refahta değil sefalette istiyorlar. Bu durum iktidarın ekonomi politikasına rıza gösteren ve onu meşrulaştıran tehlikeli bir yaklaşımdır. Zira bu söylem; iktidarın milyonlarca emekli ile asgari ücretliye uygun gördüğü ücret rakamlarının toplumda kabul gördüğünün göstergesidir.
Maalesef sol, sosyal demokrat hatta sosyalist insanların grevi CHP’ye operasyon yapıldığı şeklinde yorumlamaları, bu ülkede 23 yıllık AKP iktidarına karşı alan müttefikleri, KESK; TMMOB ve TTB ile birlikte en çok alanlarda olan, emek ve demokrasi mücadelesi veren DİSK’in iktidarla ittifak yapmakla suçlanması insafsızlıktır.
İlginçtir ama bu grev, demokrasiyi içselleştirme konusunda toplumun büyük kısmının sınıfta kaldığını gösterdi. Sanıyorum aynı zamanda, grev görmeyenin demokratlığının anlaşılamayacağını da gösterdi. Ve bu grev bize aslında toplumun sistem içi iktidar mücadelesine yedeklendiğini, söz konusu emeğin hakları ve eşitlik talebi olunca, yanında saf tuttuğu siyasetin yanlışlarını gözü kapalı kabul ettiğini gösterdi.
Bu grev, “Memur şu kadar alıyor, doktor bu kadar alıyor, siz de buna razı olun.” diyenlerin, 12 Eylül lideri Kenan Evren’in 1980 yılında söylediğini içselleştirdiğini çok açık bir şekilde gösterdi. Bu grev, 12 Eylül’ün ruhunun ülkeyi sardığını kanıtladı! Maalesef işimiz hiç de kolay değil!
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÜLKENİN ACİL İHTIYACI HANGİSİDİR
05 Haziran 2025 11:04
BARIS ILE DEMOKRASİ İKİZ KARDESTİR
22 Mayıs 2025 11:04
ORTASI OLMAYAN İNSANLAR ÜLKESİ TÜRKİYE
15 Mayıs 2025 11:04
ÜLKEYİ YÖNETENLERİN HIRSI YOKSULLUĞUN NEDENİ...
08 Mayıs 2025 11:04
UMUT GENÇLİKTE
04 Mayıs 2025 11:04
1 MAYIS BASİT BİR ANMA GÜNÜ DEĞILDİR
30 Nisan 2025 11:04
TÜRKİYE’DE EGEMENLİK MİLLETİN OLMALIDIR
24 Nisan 2025 11:04
ŞİMDİ NE OLACAK ?
20 Nisan 2025 11:04
BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 11:04
VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 11:04
PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 11:04
ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 11:04
EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 11:04
BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 11:04
KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 11:04
KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 11:04
DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 11:04
Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 11:04
FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 11:04
ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 11:04
BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 11:04
2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 11:04
MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 11:04
Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 11:04
SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 11:04
KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 11:04
2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 11:04
Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 11:04
BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ!
26 Aralık 2022 11:04
74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 11:04
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 11:04
Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 11:04
PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 11:04
ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 11:04
SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 11:04
BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 11:04
ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 11:04
SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 11:04
CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 11:04
KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 11:04
BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 11:04
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 11:04
DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 11:04
İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR?
05 Ekim 2022 11:04
İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 11:04
6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 11:04
Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 11:04
ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 11:04
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 11:04
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 11:04
Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 11:04
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 11:04
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 11:04
KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 11:04
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 11:04
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 11:04
DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 11:04
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 11:04
EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 11:04
GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 11:04
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 11:04
ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 11:04
SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 11:04
TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 11:04
YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 11:04
DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 11:04
DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 11:04
TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 11:04
Kimin savaşı?
09 Mart 2022 11:04
ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 11:04
HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 11:04
İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 11:04
ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 11:04
İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 11:04
HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 11:04
Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 11:04
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 11:04
Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 11:04
TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 11:04
YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 11:04
ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 11:04
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 11:04
KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 11:04
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 11:04
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 11:04
KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 11:04
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 11:04
KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 11:04
KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 11:04
Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 11:04
ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 11:04